Menü
Kapat
Tasarım, çoğu zaman “göze hitap eden estetik” olarak değerlendirilir. Oysa uzun süredir bu sektörde olan biri olarak biliyorum ki tasarımın esas gücü, görünenden değil görünmeyenden gelir. Çünkü bazı şeyler söylenmez—gösterilir.
Görsel dil, bir markanın sesini çıkarmadan bağırma biçimidir. Ve çoğu zaman, kelimelerden daha inandırıcıdır.
Bu yazıda, görselin neden bir strateji aracı olduğunu, nasıl okunup nasıl kurulduğunu, neden çoğu markanın görseli olmasına rağmen dili olmadığını açıklayacağım. Derinlemesine. Sahici bir dille. Gerçek pratiğe dayalı olarak.
Görsel dil, markanın kimliğini taşıyan renkler, tipografi, fotoğraf anlayışı, boşluk kullanımı, kontrastlar ve kompozisyonlarla kurulan sessiz bir anlatım sistemidir.
Tıpkı sözlü bir dil gibi:
Anlamı vardır
Tutarlılık ister
Tonu olur
Bağlama göre değişebilir
Ama kelime kullanmaz. Çünkü:
“Güçlü tasarım, hiçbir şey söylemeden bir şey hissettirir.”
Sessiz tasarım demek; abartılı efektler, karmaşık gridler ya da rastgele renk cümbüşleri değil.
Sessiz tasarım:
Ne zaman susacağını bilen,
Boşluğu anlamlı kullanan,
Gözü değil zihni hedefleyen bir anlatım biçimidir.
Bu anlatım, kullanıcıya göz kırpmaz. Gözünün içine bakmaz. Ama varlığını sezdirir.
Rahatlatır, güven verir, bağ kurar.
Bir ziyaretçi siteye 0.3 saniyede karar verir.
Okumaz. Algılar. Hisseder.
Ve o hissi bir daha unutmaz.
Bir markanın:
Ne kadar ciddiyetle iş yaptığını,
Hangi kitleye konuştuğunu,
Zamana ne kadar ayak uydurduğunu logodan önce grid sistemi, font boşlukları ve renk doygunluğu söyler.
Her seferinde başka bir görsel stil görmek: güven kaybıdır.
Görsel dilin güçlü olması demek: marka hafızası oluşturmak demektir.
Renk sadece göze hitap etmez—duygu tetikler.
Kırmızı bir çağrıdır. Mavi bir huzur. Siyah bir mesafe. Bej bir sessizlik.
Markanızın ruhuna uygun bir renk hikayesi oluşturun.
Tipografi, cümle kurmaz ama "tonlama" yapar.
Bir serif font: gelenek.
Bir grotesk sans: güç.
Bir monospaced yazı: tekniklik.
Her tipografi bir dilin vurgusudur.
Tasarımda boşluk, sadece estetik değil: nefes alan stratejik alandır.
Marka kimliği ne kadar boşluğa izin veriyorsa, o kadar öz güvenlidir.
Açıdan tona, filtreden objeye kadar fotoğraf diliniz de konuşur.
“Bu görsel bizim markaya ait” dedirtebilecek bir estetik standardınız olmalı.
Ziyaretçi ilk gördüğünde “Burası bana hitap ediyor” diyebilmeli.
Çıkarken ise “Ben bu dili tanırım” hissiyle ayrılmalı.
Özellik | Açıklama |
---|---|
Tutarlılık | Her ortamda aynı tonu verir |
Tanınabilirlik | Logo olmadan bile tanınılabilir |
Sadelik | Az ama anlamlı öğe kullanır |
Evrensellik | Kültürler arası sezgisel bağ kurar |
Zamanla Eskimez | Moda değil, zamansız durur |
"Sadelik; karmaşanın bir yere varmış hâlidir." — Hans Hofmann
Tüm markalar mesaj verir. Ama çok azı hatırlanır.
Görsel dil, işte bu farkı yaratır:
Marka logosu göz önünde olmasa bile,
Renk, form, tipografi ile zihinde kalır.
Görsel diliniz yoksa, her defasında yeniden konuşmak zorunda kalırsınız.
Görsel iletişimde sessizlik, bazen çığlık atmaktan daha etkilidir.
Profesyonel bir sanat yönetmeni olarak söyleyebilirim ki en güçlü marka kimlikleri;
en çok konuşan değil, en çok hissettirenlerdir.
Markanızın sesini bulmak istiyorsanız…
önce hangi duyguyu fısıldamak istediğinizi bulun.
Ve o duygunun görsel karşılığını kusursuzca kurun.
Bir Markayı Ruhla Buluşturmak Her marka bir ürün sunar. Bazıları ise bir anlam. Farkı yaratan şey yalnızca...
İyi bir web projesi yalnızca düzgün çalışan, hızlı yüklenen ya da güzel görünen...